27 Temmuz 2015 Pazartesi

ANDIRIN

kuzenim Sabiha 2004 yılında evlendiği zaman,eniştemiz Ömer Andırınlı olduğu için düğünün biri Andırın'da yapılmıştı.Şimdi hatırlayamadığım bir sebeple ben gidememiştim ama Esin abla ve
Ünoşum yıllarca bu düğünü ve Andırın'ı ballandıra-ballandıra,anlata-anlata bitiremediler.Hep aklımda Andırına gitmek vardı,düğünden 11 yıl sonra kısmet oldu....

Ünoş unutmuş ama Esin abla yolların çok virajlı ve tehlikeli olduğunu hatırlıyor,onu ikna etmek oldukça zor olsada sonunda ikna oldu.Ev halkına fazla zahmet vermemek için habersiz gideceğiz
ve süpriz! yapacağız,Ünoş meşhur böreğinden Esin abla da meşhur brownisinden yaptı,saat 9,30'da düştük yollara,niyetimiz yeni evlerini hayırlayıp,terasta bir çay içip geri dönmek.....

Yaklaşık 2 saatlik bir yolculukdan sonra Andırına ulaşıyoruz,yol gerçekten çok virajlı ve tehlikeli ama vardıkdan sonra iyiki gelmişiz dedirten manzara  harika....

Canım Anadolumun can insanları;yok böyle bir karşılama,yok böyle bir misafirperverlik,önce habersiz geldiğimiz için güzel bir fırça yedikten sonra seferberlik başladı,bir piknikde ne lazımsa yaklaşık 1 saat içinde arabalara yükleyerek bizi Andırının Başkonuş yaylasına götürdüler,Andırın zaten kendisi yayla,yani yaylaların yaylasına gidiyoruz.....Ben Doğu Karadeniz de bile bu kadar güzel
manzara görmedim.

Yaylaya varır varmaz piknik yapacağımız alanı bulup,hummalı bir çalışmaya başlıyoruz....

Çalışmaya başlıyoruz derken ben hariç.......

                                           Ben ne anlarım ateş yakmaktan.....
                                              Ben ne anlarım salata yapmaktan.....
 


                                  Ben ne anlarım sac kavurmadan.......






                          Benim görevim;tur düzenlemek,şöförlük yapmak ve fotoğraf çekmek.......


Bulmuşum böyle ortamı,bulmuşum böyle modelleri hiç dururmuyum?Durmadım elbette.....






 
















































































                                      








közde itina ile pişirilmiş kahvelerimizi de içtikden sonra,sıra geldi dönüşe, bu kadar güzel ağırlanırken insanın kalkası gelmiyor,ha şimdi ha şimdi derken saat 19,00'da yola koyuluyoruz.
Hava karardığı için aracı daha bir temkinli sürmek zorunda kaldığımdan saat 22,00'de evimize
kazasız belasız döndük çok şükür.Bizim açıkgöz eniştemiz "sizin hesaba göre 2025'de tekrar bekiyoruz"diyor ama benim o kadar beklemeye hiç niyetim yok.Birde bakarsın çat kapı gelmişiz::)))