28 Ekim 2014 Salı

IHLARA VADİSİ



Aslında yalnız gidip,bir gece konaklamak istiyordum ama hiç bilmediğim bir yola çıkmaya gözüm kesmediği için, çalmadan oynayan teneke kızlarla gitmeye karar verdim.

Dört saatlik bir yolculukdan sonra nihayet vadiye vardık.Yolda tesadüfen karşımıza çıkan,adının
Ümit olduğunu sonradan öğrendiğimiz rehber sayesinde detaylı bilgiler edindik Ihlara vadisi hakkında.

Vadinin uzunluğu 14.km.olup,bu mesafe yaklaşık 5-6 saatte katedilebiliyormuş.Vadiyi
tam anlamıyla gezebilmek için 1 gece konaklamak şart.Rehber Ümit'e buranın en güzel zamanı
ne zamandır diye sorduk Mayıs ayı olduğunu söyledi.Yani kısmet olursa 2015/Mayıs ayında
tekrar vadiyi ziyaret edeceğiz.




             yollarda meyva ağaçları olamadığı için bizimkiler otobandaki çiçeklere saldırdılar....






Hırkızlık bunların iliklerine işlemiş:)))









                                  12.y.y. Bizanslılar döneminden kalma Direkli kilise



 
                                                Kilisenin içinden görünen Belisırma köyü

 




Zaman dar olduğu için,vadiye inipde yürüme imkanım olmadığından yukarıdan fotoğraf çekmek zorunda kaldım.






Ala kilise;duvarlarında çok güzel freskler var ama fotoğraf çekerken flaş kullanıldığı için çok yıpranmış.Yanımda tripodu getirmediğim için maalesef içerde çekim yapamadım.
                            Yine 12.y.y.Bizaslılar döneminden kalma bezirhane.....
İnsanlar gıda için zeytin yağı,aydılanma için de zeytin çekirdeğinden bezir yağını bu düzenekle elde ediyorlarmış.O dönemi ve o dönemde yaşayan insanları düşündüğünde insanın tüyleri ürperiyor,
sanki tarihe dokunuyormuşsun gibi his içine giriyorsun.....
                                  Güzelyurt;karşıda görünen dağ Hasan Dağı.....





              Selçuklular döneminden kalma, 1288 yılında yapılan camii........
Caminin içine girmedik ama rehberimizin dediğine göre;dış cepheden düz görülmesine karşı,içeri girince tavan kubbe biçimindeymiş.......

                                                               Rum evleri.......
1923-1924 yıllarında, Yunanistan ve Türkiye arasında zorunlu nüfus mübadelesi yaşanmış,bu bölgeden 5.000 Rum,Yunanistan'a zorunlu göçe zorlanırken,5000 Türk de Yunanistandan Türkiye'ye zorunlu olarak gönderilmiş.Her yıl  Ağustos ayında, Türk-Yunan kardeşliği çerçevesinde şenlikler düzenleniyormuş......




             2015/ Mayıs ayında tekrar görüşmek üzere diyerek oradaki yerli halka veda ediyoruz.
             Dönüş yolunda Aksarayın içinde kaybolmasaydık iyiydi....
             Ama yine de çok güzel bir gezi oldu bizim için...

1 Temmuz 2014 Salı

KIZLAR ÇAVUŞU!!!!!!

Nagişim doğum iznine ayrıldığından beri,satış bölümünün bütün işleri doğal olarak Mehtap'ın üstüne yıkıldı.Ben ve ofisimize yeni katılan arkadaşımız Mine, her ne kadar yardımcı olmaya çalışsak da
asıl yük Mehtap'ın omuzlarında....

Tabii ki bu kadar yük ağır geldi,bir gün ofiste Mehtap'ı,incir çekirdeğini doldurmayan bir olaydan dolayı, salya sümük ağlar görünce,kızları alıp ufak çaplı bir tatile götürmeye karar verdim.

Konuyu, patronumuz Ersin bey'e açıp ondan da oluru alınca kim tutar bizi.....

Kaçılın!!!! tatilciler geliyor :):):)

Hemen, Silifke yakınlarında Altın orfaz otelinden rezervasyon yapıldı...

Cuma günü akşam, eksikler için alış verişe çıkıldı....

Cumartesi günü, mesai bitimi zor beklendi.....

Annannem eskiden bana "KIZLAR ÇAVUŞU" derdi.Bu isme yaraşır bir şekilde aldım yanıma
iki çıtırı, ver elini Silifke......